Liposuction
Liposuction, vücuda açılan 1-2 mm'lik kesilerden i...
Plastik cerrahinin ilk yıllarında, bölgesel fazlalıklar cerrahi kesiler yardımı ile uzaklaştırılırken, 1970’li yıllarda liposakşın işleminin tanımlanması ile bu problemlere modern yaklaşımlar başlamıştır. Kelime anlamı olarak baktığımızda liposakşın, kanül adı verilen ince borular ve negatif basınç yardımı ile yağın vücut dışına çekilmesi işlemidir.
Lazer lipoliz ise, liposakşın işleminin, lazer sistemleri aracılığı ile kolaylaştırılmış şeklidir. Bu yöntemde bölgesel zayıflama ve vücut şekillendirme için lazer ışınları kullanılır. Bu nedenle işlemin liposakşın yöntemini bilen ve uygulayan plastik cerrahlar tarafından uygulanması, işlemin güvenliği açısından önemlidir.
Lazer cihazları belli dalga boylarında ışık üretirler. Yağlar, lazer enerjisini absorbe ettiğinde ışık , ısı enerjisine dönüşür, yağ hücreleri içinde ani bir ısı artışı olur ve bu yağ hücresinin parçalanması ile sonuçlanır. Oluşan yağlı sıvı, bağışıklık sistemi aracılığı ile karaciğer ve böbrekler yoluyla vücuttan atılır. Bölgede devreye giren yara iyileşme süreci ile boşluklar küçülür, artan kollajen sentezi ile ciltte sıkılaşma meydana gelir.
Lazer ışınları ile yağ hücreleri parçalanırken, kan damarları ve sinirlere zarar verilmez. İşlem sonunda eritilen yağın büyük kısmı vakumla alınırsa ödem daha kısa sürer, sonuca daha kısa sürede ulaşılır, komplikasyon riski daha düşük olur.
Lazer Lipoliz lokal anestezi ve/veya sedasyon eşliğinde yapılan bir işlemdir. Hasta çok hassas ise, geniş vücut yüzeylerine uygulama yapılacak ise genel anestezi de tercih edilebilir. Uygulanacak bölgeye öncelikle içinde bölgesel uyuşturma da yapan lokal anesteziklerin bulunduğu, tümescent adını verdiğimiz sıvı verilir. Daha sonra ciltte 3-4 mm lik bir kesi yapılarak kanül içeriye yerleştirilir. Kanül yaklaşık 2 mm genişliktedir. Cihazın ürettiği lazer ışını bir cam elyaf aracılığı ile bu kanülün ucuna taşınır. Kanül içerde gezinirken ortamda bulunan yağ hücrelerini parçalar. Sonrasında liposakşın cihazı ile, bölgedeki sıvılaşmış yağ vakumlanır. Çok küçük bölgelerde yağ yerinde alınmadan bırakılabilir. Bu, zaman içinde vücuttan atılır. Ancak daha hızlı sonuç almak için yağın vücut dışına alınması önerilmektedir.
Lazer Lipoliz işlemi sonrasında hastayı genellikle aynı gün taburcu etmek mümkündür. Sonrasında yaklaşık 3 hafta süre ile korse kullanmak gerekir. İlk hafta sürekli, son 2 hafta yarı zamanlı korse kullanılmalıdır. Lazer Lipoliz sırasında bölgedeki yağ hücreleri parçalanırken çevredeki açılan damarların kapatılması nedeni ile işlem sırasında kanama yok denecek kadar azdır ve iyileşme daha hızlı bir şekilde gerçekleşir. İşlem sonrasında kısa sürede geçen hafif bir ödem görülebilir.
Uygulama yapılan alanın genişliğine ve yağ miktarına bağlı olarak sonuçlar birkaç ay içinde ortaya çıkar. İşlem sonrası, lenfatik drenajı arttıran ve ödemi azaltan bir masaj uygulaması daha kısa sürede sonuç alınmasını sağlar.
Hayır. Lazer Lipoliz yağları etkilediği gibi cilt altındaki kollajen liflerinin de üretimini arttırarak ciltte sıkılaşma ve toparlanmaya neden olur. Ayrıca yağ doku içindeki mikro düzeydeki küçük damarları büzdüğü için uygulama sonrası görülen kanama ve morluk çok daha az olur.
Bu yöntemde, yağ hücreleri parçalanarak ortadan kaldırıldığı için tekrar oluşmamaktadır.
Ergenliğini tamamlamış ve vücudunun herhangi bir yerinde yağ birikimi olan kişiler bu işlemi yaptırabilir.
Aspirin veya benzeri kan sulandırıcı ilaçların ve bitkisel ürünler ile vitaminlerin 10 gün önceden kesilmesi önerilir. Tedavi öncesi herhangi özel bir ön hazırlık yoktur. Ameliyata engel bir durum olup olmadığına bakmak için, hastanın genel sağlık durumu sorgulaması yapılır.
Lazer Lipoliz yöntemi, kadın ve erkek farkı gözetmeksizin, vücudun yağlanan bütün bölgelerinde rahatlıkla uygulanabilir. Yok edilemeyen inatçı ve dirençli yağlar, etkili ve hızlı bir şekilde ortadan kaldırılır. Yüz ve çene altı, boyun, kol içleri, ayak bilekleri gibi hassas bölgelerde, basen, kalça, diz, karın, bel, sırt kısımlarında biriken yağlarda, erkeklerde aşırı yağ birikimi nedeniyle meme büyümesinin tedavisinde kullanılabilmektedir. Sellülit tedavisinde de etkili sonuçlar alınmaktadır.
Kanama sorunu olan hastalar, sürekli kan sulandırıcı ilaç kullanmak zorunda olan ve genel sağlık durumu uygun olmayan hastalara uygulanamaz.