Meme Küçültme
Meme küçültme ameliyatları, kilo alıp verme ,gebel...
Memeler kadınlar için bir dişilik sembolüdür. Bu nedenle de kadınlar arasında en çok tercih edilen estetik ameliyatlar arasında yer alır.
Meme büyütme ameliyatlarında amaç, memeyi sadece büyütmek değil, şekillendirmek ve meme dikleştirmesine olanak tanımaktır.
Meme büyütme ameliyatı öncesinde hastanın vücut ve meme yapısı, boyu, yaşı, kilosu gibi faktörlere bakılarak yapılacak ameliyat konusunda karar verilir. Meme büyütme ameliyatlarında, memeden doku çıkartılması söz konusu olmadığı için süt kanalları zarar görmez. Bu nedenle meme büyütme ameliyatı, emzirmeye etkilemez.
Bu amaçla genellikle silikon protezler kullanılır. Konulacak protezin seçiminde hastanın isteklerinin yanı sıra, vücut yapısı, göğüs kafesinin durumu, cilt yapısı gibi faktörler de göz önüne alınır.
Protezlere alternatif olarak, vücudunun çeşitli bölgelerinde yağ fazlalığı olan hastalarda yağ enjeksiyonu da bir seçenektir.
Meme büyütme ameliyatlarında sıklıkla silikon kaplı protezler kullanılır. İlk meme protezleri 1963 yılında ABD’de kullanılmaya başlamıştır. Bu tarihten sonra da meme protezi kullanımı her yıl giderek artmıştır.Silikon protezler ilk üretildikleri zamandan bu yana büyük değişim geçirmiştir. Önceki protezlerde sık karşılaşılan jel kaçağı, protezin patlaması, protezlerin deforme olması gibi sorunlara, son geliştirilen protezlerde rastlanmamaktadır. Bu konuda üretici firmalar ömür boyu garanti vermektedirler.
Günümüzde kullanılan meme protezler, koheziv denilen akışkanlığı düşük, yoğun bir jel içerir. Bu jel yapısı, protezin vücut içindeyken de şeklini koruyabilmesini sağlar.
Meme protezleri yüzey özellikleri, şekilleri, içerikleri gibi açılardan çeşitlilik gösterir.
Yüzey özelliklerine göre protezler; düz veya pürtüklü olabilir. Son dönemde, özellikle, pürtüklü yüzeyli protezlerin kullanımının artması ile kapsül kontraktürü gelişme oranları oldukça azalmıştır.
Şekillerine göre protezler; damla (anatomik) veya yuvarlak olabilir. Bu da hastanın daha doğal bir meme mi istediği yoksa daha gösterişli bir meme mi istediği konusunda seçenek sunar.
Dolgu maddesine göre ; silikon dolgulu veya serum fizyolojik dolgulu olarak ayrılabilir.
Bir dönem, özellikle Amerika'da kullanılan tuzlu su (serum fizyolojik ) ile doldurulmuş protezler ise artık çok fazla tercih edilmemektedir.
Memeleri küçük olan kişiler ile doğum sonrası süt verme ile memelerinin içi boşalmış olan kişiler meme büyütme ameliyatları için ideal hastalardır.
Memeler büyümesini tamamlamış ise ,18 yaşından sonra protez ameliyatları gerçekleştirilebilir. Ancak özel durumlarda 18 yaş öncesinde protez ameliyatları yapılabilir.
Meme büyütme işlemlerinde protez dışında yağ enjeksiyonları son yıllarda gündeme gelen bir konudur. Yeterli büyüklükler sağlanabilmesi için, işlemin genellikle 2 seans uygulanması gerekmektedir. Yağ alımındaki gelişmiş teknolojiler sayesinde, verilen yağın kalıcılığı % 50 gibi oranlara yükselmektedir. Kişinin kendi vücudundan elde edilmesi protezlerdeki gibi kapsül kontraktürü hematom, gibi cerrahiye sekonder komplikasyonları içermemesi, lokal anestezi altında uygulanabilir olması, iz sorunu olmaması avantajları arasındadır.
Protezlere göre daha doğal bir sonuç vermektedir. Yağ enjeksiyonları ile yapılan meme büyütmede, vücudun her bölgesindeki fazla yağ kullanılabilmektedir. Ancak, vücudunda yeterli miktarda yağ bulunmayan çok zayıf hastalarda uyguln bir yöntem değildir. Oluşabilecek kalsifikasyonlar, ileri dönemlerde çekilecek kontrol mammografilerinde karışıklığa neden olabilir. Ancak doğru plana yapılan enjeksiyonlar bu riski azaltmaktadır. O nedenle 40 yaşın üzerindeki hastalarda uygulama öncesi mamografi ve meme usg sonuçlarının elde bulunması takipleri kolaylaştıracaktır.
Ameliyattan 2~3 hafta öncesinde aspirin gibi kan sulandırıcıları ve sigarayı kesmek gerekmektedir.
Yeşil çay, keten tohumu, kiraz sapı, domates çekirdeği bitkisel ürünlerde yoğun tüketildiğinde kan sulandırıcı etki gösterir. O nedenle bu tür ürünlerin kullanımı da ameliyat öncesinde sınırlandırılmalıdır.
Tüm meme ameliyatlarından önce,
Yapılacak tetkikler, hem ameliyat öncesi bir tarama sağlar, hem de elimizde radyolojik görüntülerin olması sonraki takipler açısından çok önemlidir.
Ameliyatın üzerinden 1 yıl sonra tetkikler tekrarlanır.
Meme ameliyatları genel anestezi altında, yani hasta uyutularak uygulanır.
Meme protezleri meme altından, meme başından ya da koltuk altından konulabilir.
Meme başından yapılan uygulamalar, memebaşı istenilenden geniş olan ve her iki meme de simetri problemi olan hastalarda tercih edilir. Ancak bu kesilerde kapsül kontraktürü oranlarının daha yüksek olması bir dezavantajdır.
Silikon protezi yerleştirebilmek için genellikle 4-5 cm’lik bir kesi gereklidir. Bu nedenle, meme başı küçük hastalarda protezler meme başı kesilerinden yerleştirilemezler.
Son dönemde tüm dünyada en çok meme altı kesileri tercih edilmektedir. Meme altı kesisi , memenin göğüs ön duvarı ile birleştiği yerden, meme altı kıvrımından yapılır; ve günümüzde en güvenli yaklaşım olarak kabul edilmektedir.
Çok nadir yapılan bir uygulama da göbek deliğinden protez yerleştirilmesidir. Göbek deliği ve koltuk altından sadece tuzlu su dolgulu protezler konulabilir ve bu işlem endoskop eşliğinde yapılabilir.
Yağ enjeksiyonu ise, 2-3 mm lik bir kesiden yapılmaktadır. İz protez ameliyatlarına oranla çok daha azdır.
Protezler, zayıf ve meme dokusu yetersiz olan hastalarda kas altına yerleştirilmektedir. Protezin üst kısmı kas altında, alt kısmı meme altında kalmaktadır. Bu yöntem “dual-plan” olarak adlandırılmaktadır ve en çok bu teknik tercih edilmektedir. Cilt altı dokusu yeterince kalın olan hastalarda ise meme dokusunun ya da adale zarının (fasyanın) altına protez yerleştirilebilir.
Ameliyattan 5 gün sonra banyo yapılabilir. Kontrol sonrasında hasta işine dönüp normal günlük aktivitelerine başlayabilir, araba kullanabilir. İlk 3 hafta yürüyüş dışında spor yapmaması gerekmektedir. Yine ilk 3 hafta sporcu sütyenini gece gündüz takması gerekmektedir. Üçüncü haftadan sonra kol ve göğüs hareketleri dışında tüm spor aktivitelerini yapabilir. Altıncı haftadan sonra her türlü spor aktivitesi serbesttir. Protezler ilk 3 hafta normalden daha yukarıda dururlar ve görüntüleri doğal olmaz. Üçüncü haftadan sonra yumuşamaya ve normal yerlerine inmeye başlarlar. Memeler tam şekillerini ancak 3. ayda alırlar. Sonraki kontroller özel bir durum olmadıkça 3. hafta, 3. ay, 6. ay ve birinci yılın sonunda yapılır. Ameliyat üzerinden bir yıl geçtiğinde kontrol mamografisi/USG çekilir.
Erken dönemde kanama, hematom, enfeksiyon, yara iyileşmesi gibi sorunlar yaşanabilir. Ancak bunlar nadir gözlenen problemlerdir. Meme protezlerinde uzun dönemde en sık karşılaşılan sorunlar kapsül kontraktürü, simetri bozuklukları gibi estetik sorunlardır. Kapsül kontraktürü, vücudun protezi yabancı bir cisim olarak algılayarak onu sert bir kapsülle çevrelemesi ve bir tarafa doğru itmesidir.
Kapsül kontraktürü, şiddetine bağlı olarak memede ağrı, sertlik, asimetri ve görüntü bozukluğuna yol açar. Görülme sıklığı %1 ile 5 arasında değişmektedir. Oluşursa hastanın tekrar ameliyat edilerek kapsülün çıkarılması ve protezin değiştirilmesi gerekir. Tekrarlarsa bir kez daha ameliyat yapılabilir, ancak üçüncü kez tekrarladığında protez işlemi iptal edilir. İnatçı kapsüller çok sık karşılaşılan bir durum değildir. Yeni kuşak protezlerde kapsül gelişme oranları düşüktür.
Ayrıca meme altı kesilerinden girilmesi, kas altı uygulamaları ve pürtüklü yüzeyli protezlerde kapsül kontraktürü gelişme riski daha azdır. Ameliyatta özenli bir teknik kullanılması ve abartılı büyüklükte protezlerin uygulanmaması da kapsül kontraktürü oluşma riskini azaltmaktadır. Protez sonrası karşılaşılabilen diğer sorunlar arasında asimetriler, protezlerin dışarıdan görünüyor olması, protez üzerinde dalgalanmaların görülmesi sayılabilir. Hastanın vücut yapısına uygun boyutta ve formdaki protezlerin kullanılması, hastaya uygun tekniğin seçilmesi, titiz ve temiz cerrahi ile bu komplikasyonların görülme oranı büyük oranda azalır.
Meme başlarında bazen geçici his kayıpları ya da aşırı hassasiyet durumları olabilir. Bu yakınmalar genellikle birkaç ay içerisinde tamamen düzelir. Kalıcı his kayıpları çok nadirdir. His kayıplarının en önemli nedeni aşırı büyük protezlerin kullanılmasıdır. Ayrıca kapsül kontraktürü gelişen hastalarda his kaybı ve ağrı olabilir.
Meme büyütme ameliyatı sonrasında ağrı yaşanan bir durumdur. Bu ağrılar ağrı kesiciler sayesinde geçirilebilir. Meme büyütme ameliyatında iz kalır. Ancak kesiler genelde katlantı yerlerine atılır ki bu sayede izler az dikkat çeker. Bir süre sonra yara izi ten rengini alır ve kamufle olur. Meme büyütme ameliyatında iyileşme için ameliyatın üzerinden 2-3 hafta geçmesi gerekir. Meme büyütme ameliyatı sonrasında emzirmede sorun yaşanmaz. Protezler meme dokusun altına veya kasın altına konulur. Bu sayede süt kanalları zarar görmez. Silikon meme sıkılsa da patlamaz. Yapısı sayesinde patlama ihtimali sıfıra yakındır. Meme protezi kalıcı işlemlerdir. Meme protezleri kalıcılığı 10-15 yıl aralığında değişmektedir. Silikon protezler kansere neden olmaz. Meme kanseri riski oluşturmayan güvenilir yapılardır.Meme büyütme ameliyatı ağrılı mı?
Meme büyütme ameliyatından sonra iz kalır mı?
Meme büyütme ameliyatı ne zaman iyileşir?
Meme büyütme ameliyatı sonrası emzirebilir miyim?
Silikon meme patlar mı?
Meme protezi kalıcı mı?
Protezler kanser yapar mı?